Kozmetik olarak kemik uzatma ameliyatını olmayı düşünen hasta adaylarının en çok akıllarına takılan sorulardan biri de ameliyatı olduktan sonra uzun vadede ameliyattan dolayı bir sağlık sorunuyla karşılaşıp karşılaşmayacaklarıdır. Bu endişeler özellikle kırılan iki kemik arasında oluşan yeni kemik dokularının eskisinden daha güçsüz olacağına dair düşüncelerden kaynaklanmaktadır. Bilimsel çalışmalardan ve bu ameliyatı uzun süre önce geçirmiş kişilerden örnekler vererek bu yazıda boy uzatma ameliyatının uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açmayacağından emin olabilirsiniz.
2 ameliyatla sağlıklı bir şekilde 11.5 cm uzamış hastamız Nicholas’ın ameliyat öncesi ve sonrası görüntüsü yukarıdadır. Ayrıca, hastamızın kendi boy uzama sürecini anlattığı Youtube kanalına dilerseniz göz atabilirsiniz.
Boy Uzatma Ameliyatının Uzun Vadede Etkisi
Öncelikle boy uzatma ameliyatının yapılma şeklinden detaylıca bahsetmek istiyoruz. Ameliyat, üst bacaktan yapılacağı zaman femur kemiğinden, alt bacaktan yapılacağı zaman ise tibia kemiği üzerinden gerçekleştirilmektedir. Ameliyat sırasında kemik, cerrah tarafından dikkatlice kırılır ve uzamanın gerçekleştirileceği bölgeye iç çivi yerleştirilir. Uzama yöntemine göre, bacağın üzerine ya bir dış fiksatör yani cihaz yerleştirilir ya da sadece iç çivi (intramedullar) bacakta kalarak ameliyat tamamlanır. LON (Kombine) metodunda dış fiksatör hasta tarafından günde 1 mm çevrilerek bacaktaki uzama sağlanmış olur, Precice yöntemindeyse Uzaktan Kumanda isimli manyetik cihaz bacağın üzerine getirilerek günde 1 mm uzama yapılır. İki yöntemde de uzama süreci yaklaşık 3 ay sürer. Uzama süreci bittikten ve hasta cihaz çıkartma ameliyatını olduktan sonra ise oluşan yeni kemik dokularının sertleşme ve uzayan kasların güçlenme dönemi başlamış olur.
Hastanın uzama sürecini sağlıklı bir şekilde geçirmesi, sonraki kemik kaynama ve normal hayata dönme sürecindeki sağlığını da fazlasıyla etkileyecektir. Hastaya özel uygulanan uzama sürecindeki fizik tedavi programı çok büyük bir öneme sahiptir. Fizik tedavi sayesinde hastanın hem iyileşme süreci hızlanır, hem de hissettiği ağrı hafifler. Bunun detaylarına Boy Uzatma Ameliyatından Sonra Oluşan Ağrı yazımızdan ulaşabilirsiniz. Fizik tedavi ve Kombine (LON) yönteminde düzenli pansuman uygulaması sonradan oluşabilecek birçok komplikasyonun önüne geçmektedir. Fakat bu yazıda asıl değineceğimiz konu, yeni oluşan dokuların eskisinden daha güçsüz ve sağlıksız olup olmayacağı hakkındadır.
Bacak Uzatma Ameliyatından Sonra Oluşan Kemikler Daha Güçsüz Olur Mu?
ASBMR yani Kemik ve Mineraller Amerikan Araştırma Cemiyeti’ne ait JBMR yani Kemik ve Mineraller Gazetesi’nde 2009 yılında paylaşılmış bilimsel bir araştırmada bu konuya dair derin bir inceleme yapılmıştır. Bu araştırmada aşağıdaki X-Ray’i gözüken hastamız gibi dış cihazla boyu uzatılan bir hastanın yeni oluşan kemik dokuları, dokuların iyileşme süreci ve de zaman içindeki değişimi incelenmiştir.
Makaleden birebir alıntı yapmak gerekirse; ”The variety of cell types expressing mRNA encoding bone matrix proteins in distraction osteogenesis was much greater than that detected in the embryonic bone formation and fracture healing process. Moreover, the levels of OPN, ON, MGP, and OC mRNA expression markedly increased during the distraction phase. These results suggested that mechanical tension-stress modulates cell shape and phenotype, and stimulates the expression of the mRNA for bone matrix proteins.”
Alıntının açıklaması şu şekildedir; Distraksiyon osteogenezinde, yani kemiklerin ayrılıp uzatılması sırasında, kemik matriks proteinlerini kodlayan mRNA’yı (Mesajcı RNA, genetik bilgiyi yeni oluşan protein hücrelerine aktarır) meydana getiren hücre tiplerinin çeşitliliği, embriyonik kemik oluşumu ve kırık iyileşme sürecinde tespit edilenden çok daha fazlaydı. Ayrıca, OPN, ON, MGP ve OC mRNA üretimi uzama sürecinde belirgin şekilde artmıştır.
Bu veriler, günlük yapılan 1 mm’lik uzatma eyleminin hücre biçimini ve fenotipi yönlendirdiğini ve kemik matriks proteinleri için mRNA’nın uyarıldığını öne sürdü. Bu yapılan araştırma göstermektedir ki sonuç olarak uzatılan kemik parçaları bünye, mineral yoğunluğu ve sağlamlık açısından normal bir kemikten ve kırık geçirmiş olan bir kemikten daha sağlamdır. Bunun sebebi ise kemik dokusunun uzama sırasında kendini yenilerken hücreler arası bilgi aktarımı ve protein sentezinin yeni oluşan kemik dokularını eskisinden de daha güçlü olmasını sağlamasındandır. Kemik dokusu eskisinden de güçlü olacak şekilde kendini yenileyebilen nadir vücut dokularından biridir ve bu bilimsel çalışma da bunun kanıtıdır.
Kemik kaynama süreci tamamlanmasıyla beraber hasta eskiden yaptığı faaliyetlere ve sporlara geri dönebilir. Yaşlanınca bir sorun oluşur mu, boy uzatma kireçlenmeye sebep olur mu gibi endişelere gerek yoktur çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi yeni kemik dokusu eskisinden daha sağlam olacaktır. Dilerseniz aşağıda 2015 yılında boy uzatma ameliyatı geçirmiş koordinatörümüzün videosunu izleyebilirsiniz;
Ameliyat sonrasında eğer önceden profesyonel sporla uğraşıyorsanız kemik kaynamanızın tamamlanmasıyla beraber doktor kontrolünde spora ve sonrasında müsabakalara geri dönebilirsiniz.
Boy Uzatma Ameliyatı Genetiği Etkiler Mi?
Kozmetik ameliyat geçirmiş ya da geçirmeyi düşünen birçok kişinin aklına takılan sorulardan biri de ameliyatla değişen vücut bölgelerinin genetik olarak da değişim geçirdiği şekilde bir sonraki nesle aktarılıp aktarılmayacağıdır. Estetik ameliyatlar sırasında vücut dokusu değişip yenilenmektedir ancak kalıtsal bir değişiklik oluşması mümkün değildir. Bunun sebebi ise değişime uğrayan hücrelerin dış görünüşü etkileyen hücreler olmasıdır fakat kişinin DNA’sının değişmemesidir.
Kozmetik boy uzatma ameliyatı da aynı şekilde bir sonraki neslin daha uzun boylu olmasına sebep olmaz. Her ne kadar yeni kemik dokusu oluşumunda mRNA yeni oluşan proteinlere bilgi aktarılmasını sağlasa da bu bilgi DNA değişimine sebep olmamaktadır.
Boy Uzatma Ameliyatının Dezavantajları Nelerdir?
Her ameliyatta olduğu gibi kemik uzatma ameliyatının da kısa süreli yan etkileri mevcuttur, ancak daha önce de bu yazıda belirttiğimiz gibi ciddi boyuttaki komplikasyonlardan kaçınmak için uzama süreci içerisinde fizik tedaviye ve pansumana hasta fazlasıyla önem vermelidir ve böylece oluşabilecek problemleri önlemiş olur.
Uzama sürecinde yaşanabilecek kısa süreli yan etkiler şunlardır;
- Şişkinlik ve ödem
- Uyku problemleri
- Kas ağrısı, güçsüzlüğü veya sertliği
- Sinir sıkışması
Uyku problemi için eğer hasta ciddi bir uykusuzluk çekiyorsa süreç içerisinde uygun dozlarda uyku ilacı kullanarak bu problemin önüne geçilmiş olur. Diğer yan etkilerse dediğimiz gibi fizik tedavi sırasında aşılabilecek basit sorunlardır. Ayrıca Precice ile boy uzatan hastalarımıza dilerlerse uzama sürecinde Hidroterapi tedavisi ile de destek olup ağrı ve kas problemleri için oldukça olumlu sonuçlar alabiliyoruz. Hidroterapi’nin ne olduğuna ilgili yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Pansumanın doğru veya düzenli uygulanmaması kemik enfeksiyonu gibi bir komplikasyona sebep olabilmektedir ancak doktorun erken teşhis ve tespiti sayesinde hasta antibiyotik kullanımıyla bu komplikasyonu atlatıp sağlığına rahatça kavuşabilmektedir.
Ek olarak, hastada çarpık bacak sendromu gibi bir kemik deformitesi problemi ameliyattan önce doktor tarafından tespit edildiyse kemik uzatma ameliyatı sırasında hastanın hem kemik deformitesi iyileştirilip hem de boyu uzatılabilmektedir. Bunun örneğini daha önce başka hastalarımızda görmüş bulunmaktayız ve tedavi sonucunda ortaya estetik açıdan son derece düzgün ve sağlıklı bir görüntü çıkmaktadır.
Yapılan bilimsel araştırma verilerinden ve canlı örneklerden görebileceğiniz üzere boy uzatma ameliyatı kalıcı bir hasara sebebiyet vermemektedir. Süreçte doktorun ve fizyoterapistlerin yönlendirmelerine harfiyen uyan bir hasta herhangi bir problemle karşılaşmamaktadır, karşılaması durumunda bile kolayca tedavi görebilmektedir. Siz de boy uzatma ameliyatıyla ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz, lütfen hasta temsilcimizle iletişime geçin.
2 Yorum